Sorunu sor hemen cevaplansın.
Empresyonizm Sanatı ve Sanatçıları Nedir
Empresyonizm yani İzlenimcilik : Nesneyi doğrudan doğruya tasvir ve analiz etme yerine, onun uyandırdığı duyguları anlatma yolu. XIX yüzyılın sonlarında fransa’da doğdu. önce resimde, sonra diğer sanatlarda tesiri görüldü.
Empresyonistler dış dünyanın kendi içlerinde bıraktığı izlenimi dile getirirler. Bu âlem, sanatçıya sadece heyecan ve duygusal dalgalanmalar veren bir uyarıcıdır. Önemli olan sanatçının kendi algılamaları ve bunları anlatma yöntemidir. Edebiyatın bir amaca hizmet edemeyeceğini savunur. Empresyonist edebiyatçılar şiir, kısa hikaye, tek perdelik manzum piyes gibi kısa çalışmaları tercih etmişlerdir.
Empresyonizm (İzlenimciliğin) Özellikleri
1. Akımın en önemli özelliği bir izlenimin uyardığı duyguların duyulduğu gibi yansıtılmasıdır.
2. Anlam kapalıdır.
3. Bu akımın yazarı, doğrudan doğruya gördüğü gerçeği değil de, gördüklerinin ve izlediklerinin kendisi üzerinde bıraktığı izlenimi ve duyumu esas alır.
4. Daha çok edebiyatta ve resimde gelişmiştir.
5. Dış aleme, ondaki varlıklara ve nesnelere karşı ilgisizdirler.
6. Edebiyatta, resimde, müzikte okuyucunun, seyircinin, dinleyicinin eserle karşı karşıya gelir gelmez edineceği izlenim bu akımın tatlı, yumuşak, kucaklayıcı, canlı teması olmuştur.
7. Empresyonist sanatçının anlattığı dış dünya değil, dış dünyadaki varlıkların hayâle bürünmüş izlenimleridir.
8. Empresyonistler, etkici ve duygucudurlar. Zaten empresyon, etki - duygu anlamındadır.
9. Empresyonizm, esas olarak ve her şeyden önce özgürlüğün simgesidir, sembolüdür.
10. Hayale ve soyut betimlemelere yer verilmiştir.
11. Her şey sanatçının duyumuna bağlı olarak anlatılır.
12. Objenin kişi üzerindeki izlenimleri önemli olduğu için realizmin karşıtıdır.
13. Sanatçılar eserlerinde kendi iç dünyalarını dile getirmişlerdir.
Empresyonistler Kimlerdir
Empresyonizmin Önemli Temsilcileri
Resimde Empresyonizm Temsilcileri
Auguste Renoir
Claude Monet
Van Gogh
Toulouse Leatrec
Sisley
Cezanne
Camille Pissarro
Müzikte Empresyonizm Temsilcileri
M.Ravel
C.Debussy
J.A.Carpenter
O.Respighi
C.T.Griffes
I.Albéniz
P.Dukas
Edebiyatta Empresyonizm Temsilcileri
Rilke
Arthur Rimbauld
James Jayce
Türk Edebiyatındaki Empresyonizm Temsilcileri
Edebiyatta Empresyonizm
19.yüzyılın sonlarında Fransa’da doğmuştur. önce resimde, sonra da edebiyatla etkisini göstermiştir. Dış dünyanın sanatçıda bıraktığı izlenimleri anlamayı amaçlamıştır. Onlara göre sanatçı, dünyayı olduğu gibi anlatamaz. Ancak hayallerle süslenmiş izlenimler yardımıyla anlatıiabilir. Sembolizmin uzantısı sayabileceğimiz empreyonizm, “sanat için sanat” anlayışını benimsemiştir. Sanatçılar, ölçü ve uyağa önem vermemiştir. Onlara göre gerçek, kişisel izlenimlere göre değişir. Bu izlenimler de göreceli, yani sanatçıdan sanatçıya değişebilen niteliktedir.
Marie Rilke { Önemli yapıtları: Christop Rilke’nin Aşk ve Ölüm Şarkısı. Duino Mersiyeri..,) ve James Joyce (Önemli yapıtları : Sürgünler. Bir Delikanlının Sanatçı olarak portresi) empresyonizm temsilcileridir.
19. yüzyılın sonlarında Fransa’da ortaya çıkan, oradan diğer ülkelere yayılan, dış dünyanın sanatçıda bıraktığı izlenimleri yansıtmayı amaçlayan akıma Empresyonizm akımı (izlenimcilik) denir.
Empresyonizm, önce resimde, sonra edebiyatta etkili olmuş bir akımdır. Empresyonist sanatçılar dış dünyayı olduğu gibi değil de algıladıkları biçimde anlatmayı amaçlamışlar, öznelliği benimsemişlerdir. Onlara göre, bu dünya sanatçılara heyecan ve ruhi dalgalanmalar veren bir uyarıcıdır. Sanatçının görevi, duyduğu heyecanı, ruhi dalgalanmaları dile getirmek olmalıdır.
Edebiyat eleştirmeni K. Haedens’e göre, empresyonist şiirlerde sözcükler, yepyeni biçimlerde birleşir, bir “fosfor ışığı” içinde yıkanırlar.
Empresyonist şairler, şiirde biçime, kafiyeye önem vermezler. “Sanat için sanat” anlayışını benimseyerek, edebiyatın toplumsal bir görevi üstlenmesine karşı çıkarlar.
Empresyonizm, Sembolizm akımının özelliklerini taşıyan bir akım olarak değerlendirilebilir. Sembolizm akımı içinde yer alan bazı şairler, Emprosyonizmin de temsilcileri olmuşlardır.
Bu akım en çok resimde etkili olmuştur. Edebiyatta geliştiği başlıca türler şiir ve tiyatrodur.
Empresyonizmin Edebiyatta Önemli Temsilcileri
Rainer Maria Rilke, Paul Verlaine, Arthur Rimbaud, Concourd Kardeşler, Joyce
Empresyonizmin Türk Edebiyatındaki Temsilcileri
Türk edebiyatında bütün şiirleriyle izlenimci diyebileceğimiz şairler yok sayılır. Ahmet Muhip Dranas, Cahit Sıtkı Tarancı ve Ahmet Haşim gibi sanatçıların kimi şiirlerinde bu akımın etkileri görülür.
Empresyonizm Örnek Metinleri
OFELYA : Yıldızların uyuduğu, sessiz, kara Dalgalarda Ofelya iri bir zambak, Yüzüyor tül gibi, uzanmış sulara… Avcı borularının ezgisinde bak.
Bin yıl geçti Ofelya yine üzgün Uzun sularda kefen gibi akıyor Bin yıldır, gündüz, gece deli gönlünün Hüznünü meltem yellerine döküyor
Yöresinde üzgün nilüferler bazen Dağıtıyor kızcağızın uykusunu Bir kanat vuruşuyla dallar yuvadan Salıyor yıldızların altın şarkısını
(Arthur Rimbaud, Çev. Erdoğan Alkan)
GEÇMİŞ OLA :Hâtıralar, ne istersiniz benden?… Sonbahar… Durgun gökte ardıç kuşları uçuşmadalar Güneşten ölgün ve soluk bir ışık vurmada İçinde poyrazlar esen sararmış ormana.
Yapayalnızdık, yürüyorduk, türlü hülyalarda, Saçlarımız ve düşüncelerimiz rüzgârda. Çevirip güzel gözlerini bana: “Hangisi? En güzel günün” diye sordu o billur sesi.
Bir melek sesi kadar tatlı, o kadar derin Hafif bir gülümseyiş cevap verdi sesine öptüm ellerini, ibadet edercesine.
— Ah! İlk çiçekler! Ne güzel kokuları vardır! Ne kadar sevimli bir mırıltıları vardır! Sevilen dudaklardan çıkan ilk evet’lerin!
(Paul Verlaine‘den Çev. Orhan Veli Kanık )
Empresyonist Ressamlar
Claude Monet (18401926) — Alfred Sisley (1839 1898) — Camille Pissaro (18301903) — Armand Guillaumin (18411927) — Berthe Morizot (18411895) — Frederic Bazille (18411870).
Paul Cezanne (18391906), Edgar Degas (18341917), Renoir (18411919) gibi üç büyük ressamı da Empresyonist akımın çerçevesi içine almak gerekse de, bunlar kendilerine has özelliklerle yukarıda saydığımız ressamlardan ayrılıyorlardı.
Cezanne, Empresyonizmin prensiplerini kabul etmekle beraber, tablonun biçim ve geometrik yapısını da ele alıyor, böyle yaparken Kübizmin temelini atmış oluyordu. Cezanne'ın tabloları renk bakımından Empresyonist olmakla beraber, desence de sağlamdı. Daha doğrusu, Empresyonistler renklerle eşyanın sınırını, desenini "eritir" iken, Cezanne bu renklerle hem atmosferin titreşimlerini, hem de eşyanın arkitektüral yapısını ifade etmek istemişti.
Renoir manzara ressamı değildi, figür, portre, kompozisyon ressamı idi. Tabiat onun resimlerinde figürlere ekli bir dekordu. Renoir'a göre, ideal konu kadın vücudu idi. Kadın vücudunu ifade için bu ressamın Empresyonist kurallardan uzaklaşarak klâsik resmin geleneklerine yaklaşması gerekti. Ama Renoir, örneğin Venedikli ressamlara benzerliğini, Empresyonist paletten fedakarlıkla elde etmemiş, renk titreşimini figür ve portre tarzlarında tatbik etmek ustalığını göstermiştir.
Degas, pastellerinde Empresyonistti, ama boyalarında, hele tiyatro, bale, at yarışları gibi konularda geleneğe bağlanabilirdi. Ne var ki, Degas, kompozisyon kurmada büyük yenilikler getirmişti. Kendinden önceki hiçbir ressamın gösteremediği bir cesaretle ancak fotoğraf enstantanelerinde görülen hareket canlılığını tablolarına aktarıyor, tablo çerçevesinin dört yanını fotoğraf makinesinin objektifi gibi kullanarak resmetmek istediği konunun en önemli parçalarını alarak kalanını sanki kırpıyor, harcıyordu.
Tarih: 2014-02-12 22:00:00 Kategori: Edebiyat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.